-
1 kız
1) де́вушка, деви́ца; де́вочкаkız almak — взять в жёны, жени́ться
kız arkadaş — подру́га
kız çocuk — де́вочка
kız kaçırmak — умыкну́ть (похи́тить) де́вушку
kız oğlan (kız) — де́вственница; де́вушка
- a kız vermek — вы́дать де́вушку за́муж
bir kızı baştan çıkarmak — соблазни́ть (соврати́ть) де́вушку
genç kız — де́вушка
ihtiyar kız — ста́рая де́ва
tam kıvamına gelmiş bir genç kız — де́вушка в са́мой поре́ (в са́мом расцве́те)
yetişkin bir kız — взро́слая де́вушка
2) дочь- a kızını vermek — вы́дать дочь за́муж (за кого-л.)
3) карт. да́маkupa kızı — черво́вая да́ма
◊
kızı kısrağı — де́вушки и же́нщины, же́нщины (семьи)◊
bir kızı serbest bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnacıya — посл. предоста́вь де́вушке свобо́ду — она́ вы́йдет замуж и́ли за бараба́нщика или за зурни́ста
См. также в других словарях:
aldatmak — i 1) Beklenmedik bir davranışla yanıltmak Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır. P. Safa 2) Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak Üç defadır bu yezit beni aldatıyor. B. Felek 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğfal etmek — esk. 1) aldatmak, kandırmak, baştan çıkarmak 2) ırzına geçmek, tecavüz etmek Bir genç kızı izdivaç vaadiyle iğfal etmiş bir adamın mesuliyetini, vicdan azabını ve nihayet hicabını duyuyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük